25 Kasım 2012 Pazar

Monica McCarty - Asi

Onu kendine aşık etmek için yalnızca bir yılı vardır... Isabel MacDonald, amansız bir kavgaya son vermek için klanının en azılı düşmanı Rory MacLeod ile nişanlanmayı kabul eder. Ancak nişan onun kaleye - ve biraz tahrikle kalbine - girişini kolaylaştırmak için bir paravandır. Ne var ki haince planları hayranlık duyduğu her şeye sahip güçlü ve korkusuz bir Highland reisi olan Rory tarafından sınanır. Şimdi Isabel hep hayal ettiği mutluluğu, tam da ihanet etmesi gereken adamda bulmuş ve ihtirasın intikamdan çok daha tehlikeli olabileceğini görmüştür. 
Dostların yakınında olsun ama düşmanın çok daha yakınında... Rory'nin MacLeod reisi olarak görevi açık ve nettir: Kralın emrine itaat edip MacDonald'ların kızı ile evlenmek - şartları ise kendisi belirleyecektir. Rory nişanın yalnızca bir sene sürmesine karar verip kızı ailesine teslim ettikten sonra başka biriyle evlilik yapmayı planlar. Fakat bu baştan çıkarıcı güzellikteki kadının, onun çelik gibi dirayetine meydan okuyacağını ve sert görünüşünün altında içten içe kaynayan dizginlenmemiş ihtirası ortaya çıkaracağını tahmin edemez. 


Serinin ikinci kitabı olan Maskesiz ile tutkunu olmuştum yazarın. Bu ilk kitabı. Maskesiz'de Rory MaacLeod'un erkek kardeşi olan Alex MacLeod'un büyük aşkını nasıl bulduğu anlatılırken; Asi'de Rory MacLeod'un büyük aşkını nasıl bulduğu anlatılıyor. Siz önce serinin ilk kitabını okuduktan sonra diğerlerini okuyun ama :)



20 Kasım 2012 Salı

Monica McCarty - Maskesiz

Yiğit görüntüsü, korku uyandıran şöhreti ve dillere destan dövüş becerileri Alex MacLeod'un kaya kadar sert bir paralı asker rolüne bürünmesi için biçilmez bir kaftandı. Klanını korumak için bu gizli görevi üstlenen Alex, asıl amacını kimseye belli etmeyeceğine dair yemin etmişti. Ancak bu cesur girişimi, bizzat haydutların elinden kurtardığı güzel bir kadın tarafından tehdit edilir; bu masum meleğin bir anda planlarını tehlikeye atacağı aklının ucundan bile geçmemektedir. Meg Mackinnon onu koruyacak ve klanını ayakta tutacak güçlü bir eş arayışı içindeydi; ta ki bir gece yarısı delici mavi gözleri ve toy şehvetiyle karşısında onu görüp soluksuz kalacağı ana dek. Alex hiç sadakati olmayan bir paralı asker gibi davranır, ancak hiç de öyle değildir. Meg, ateşe doğru yürüdüğünden habersiz, onun tüm karanlık yönlerini keşfetmeye çalışır ve tehlikenin boyutu giderek artar, özellikle de bir İskoç erkeğinin maskesini indirmeye cesaret edecek bir kadın için.

İnatçı, tutkulu, zeki, espirili, güzel ve yakışıklı aşıklar Meg Mackinnon ve Alex MacLeod... 
Beni uzun zamandır bu denli kendine bağlayan bir kitap olmamıştı. 
Monica McCarty'nin diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. 
Ben tarihi aşk romanı yazarımı buldum :)



5 Kasım 2012 Pazartesi

Beni Hatırla - Lesley Pearse

Cornwall, 1786. Yirmi yaşındaki Mary Broad Avustralya'ya sürgüne gönderilir...

Mary yoldan geçen bir kadının ipek şapkasını çalarak hayatının en büyük hatasını yapmış olan bir denizci kızıydı. Bunun hemen ardından acımasız suları geçerek evinden çok uzaklara gitmeye mahkum edildi. Yolculuğu süresince ve ulaşamadığı o bilinmez yerde karşılaşacağı o dehşet verici şartlara sonuna kadar göğüs germesi gerekiyordu. Yine de Mary kendisi için bir şeyler yapmak konusunda umutlu ve kararlıydı. Bir gün mutlaka ait olduğu topraklara geri dönecekti...

Gerçek bir hikayeye dayanan Beni Hatırla, Mary Broad adlı kadının hayatta kalma mücadelesini gözler önüne sererken sizleri de derinlerine çekecek.


Henri Charriere-Kelebek adlı romanı okuduysanız söyleyebilirim ki Lesley Pearse'nin Beni Hatırla adlı bu romanı, onun kadın versiyonunu içeriyor :) Kitap bittiğinde, keşke yazar gerçek olan bu hikayenin devamını hayal gücüyle devam ettirse diye geçirdim içimden. Bence mutlaka okunması gereken kitaplardan bir tanesi...


"Göz ardı edilemeyecek kadar dikkat çekici karakterler..."
{Daily Mail}

"Küçük bir kızken insanların aşk dediği şeyi, olgun bir elmanın ağaçtan birden bire insanın kafasına düşmesiyle eşdeğer görürdü. Tench'e karşı hissettiği vahşi arzu da bu teorisinin gerçek olduğunu ispatlamıştı. Tench'e gerçekten aşık olmuş muydu? Yoksa o dönemlerde gerçeklerden kaçmak için kafasında böyle bir resim mi oluşturmuştu? Bu kibar ve kendisiyle ilgilenen adamı görünce ihtiyaç olan sevgi ve güzelliği hoş bir hayalle mi tamamlamıştı? Bu arada yaşama imkanını bulmuş olsalar hala ona aşık olacak mıydı? Onu Will'le evlenmeye iten koşullar hiç de romantik değildi. Sadece güvende olabilmek için onunla evlenmişti, buna rağmen son derece arzulu sevişmeler yaşamışlardı, aralarında sıcak ve huzurlu bir ilişki kurmuşlardı, birlikteyken her türlü konudan bahsedip bol bol gülmeyi başarmışlardı. İki mükemmel arkadaş olmuşlardı. Aklı başında pek çok insanın bunu aşk diye adlandırmakta olduğunu düşündü."
{sf: 354-355}



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...