31 Aralık 2016 Cumartesi

Bozkır Havası

Çok özlüyorum ben bu görüntüyü.
Bozkır insanıyım ben.
Gözüm arıyor bu görüntüyü.
Bu manzarayı gördüğüm an içim huzurla doluyor, basıyor yüreğimi bir heyecan, evime gelmiş gibi oluyorum.



30 Aralık 2016 Cuma

Allah'ın Hikmeti

Yıl 2015...
Mevsimlerden ilkbahar...
İstanbul'a yeni tayinim çıkmış, gelmişim sevdiceğimin yanına ama evim Anadolu Yakası'nda İstanbul'un doğusu.
Okulum karşıda, Avrupa Yakası'nda, İstanbul'un göbeği-merkezi-batısı...
Yolum uzun, günde sabah yer altından giderek ve tabanvayla hız yapıp insan kalabalığı engellerini aşarak 2 saatte okuluma gidiyorum; dönüşte ise malum akşam trafiği 3 saatte eve geliyorum.
Şehir değiştiriyorum resmen her gün!
Ama bu yolların hakkını yemeyeyim, sayesinde tüm ulaşım araçlarını kullanmayı öğrendim :)
Neyse...
Bu fotoğrafı çektiğim gün de, okuldan o kadar sinirle çıktım ki, tepemden dumanlar tütüyor resmen.
Vücudum sinirden titriyor.
Başım çatlayacak derecede ağrıyor.
Ömrü hayatımda hiç o kadar sinirlenmemişim.
Eminönü İskelesi'nden Kadıköy'e geçmek için bekliyorum vapuru.
Dalgınca bakıyorum denize.
Çok kalabalık da değil henüz.
Yanıma bir beyefendi yaklaştı, babam yaşında.
Sakin bir ses tonu ile yumuşakça dedi ki "Kızım denizdeki yunusları gördün mü? Nasıl da dışarıya çıkıyorlar. Bak ne kadar güzeller." Bir taraftan da işaret ediyor, bak şurada diye.
İnanır mısın blog, o an bende hiç sinir minir kalmadı.
Baş ağrım desen geçti gitti.
Gülümseyerek beyefendiye "Teşekkür ederim, gördüm. Gerçekten çok güzeller." dedim.
Yüzümde tebessüm ile izledim bir süre yunusları, sonra da vapura bindim.
Demem o ki blog, meğer ben o zaman hamileymişim de bilmiyormuşum.
Söyle şimdi bakalım, bu yaşadığım Allah'ın bir hikmeti değil de nedir Blog?





28 Aralık 2016 Çarşamba

♥ İyi Ki Doğdun Canım Kızım ♥

18 Aralık 2015, saat 22.45...
Seni ilk kez kucağıma aldığım an...
Daha dün gibi her şey.
Ne ara geçti zaman?
Birlikte dolu dolu geçirdiğimiz koskoca bir yıl geçmiş.
Zamanın göreceliği işte, bazen hızlı bazen yavaş.
Sensiz ben nasılmışım, nasıl yaşamışım, ne kadar da eksikmişim.
Karşılıklı büyütüyoruz birbirimizi.
Her gün seninle birlikte yepyeni şeyler öğrendim.
Yaşamda şükredilmesi gereken ne kadar da çok şey varmış misal.
Ehlileştim...
İlk aydı galiba, annneannenle telefonda konuşuyorum.
Dedim ki "Sanki hep benimle birlikteydi, sanki hep vardı, hep böyleydik sanki."
Anneannen de "Zaten seninleydi 9 ay boyunca kızım."
Cevaben dedim ki "Hayır hayır, sadece 9 ay boyunca değil, hep benimleydi. Sanki ben kızımla tam oldum."
Sadece ben değil, baban da seninle birlikte tam oldu.
Daha bir BİZ olduk seninle.
Hayatımızda ne büyük eksikmişsin meğer.
O kadar doluyum ki seninle, kelimelere dökmek ne zor bu hissi.
Oysa söylemek istediğim o kadar çok şey var ki...
Diyebileceğim alışılmış bir cümle olsa da, içi dolu dolu diyorum inan.
♥ İYİ Kİ DOĞDUN CANIM KIZIM ♥
İyi ki senin annenim, sen benim herşeyimsin canım yavrum.
Annesinin kuzusu, babasının süt kuzusu...
Seni çok ama çok seviyoruz.





5 Aralık 2016 Pazartesi

Hamilelikte Çatlak Önleyici Krem


Bir kere kabul edelim arkadaş, hamilelikteki bu çatlak olayı tamamen genetik.
Valla bak.
Annem bana hamileyken çok çatlağı olmuş.
Bu demek oluyor ki benim karnım da çatlayacaktı.
Ben baştan bunu kabul ettim zaten.
Ohh bi rahatladım.
Zaten bu çatlak olayını da çok kafaya takan birisi de değilim.
Bence hamilelikte karındaki çatlaklar annelik nişanesi gibi bir şey.
Yani benim gözümde öyle en azından :))
Yine de hamileliğim boyunca kullandığım krem oldu Lierac Phytolastil Gel.
En azından kullansaydım ne olurdu ki dememek adına iyi bir deneyim oldu benim için.
Asıl merak ettiğin kısma geliyorum blog.
Evet benim de karnımda çatlağım oldu :)
Bol su da içtim aslında.
Ama oldu yani, napalım.
Annelik nişanesini taşıyorum göğsümü gere gere, hiç de üzgün değilim :)
Hatta eşim boş yere kullandın diye dalga geçti benimle hep :)
Ama eğer kafanıza takacak birileri varsa hiç takmasın, dedim ya annelik nişanesi bu.
O gözle bakın, çok güzel hissediyorsun zaten kendini.
Bak bu konuyla ilgili bir şey anlatıyım sana.
Bir arkadaşım hiç krem kullanmadı, kremi de aldı ama üşendiğinden kullanmadı hem de.
Onun hiç çatlağı yok.
Dedim ya tamamen genetik faktörler etkili bence.
Oh çok da güzelim ben böyle de, anneyim ya ben, bundan daha güzel bir şey var mı! :)
Yok ben illa ki kullanıcam, çatlayamam diyorsan, al kullan okuyucu.
Zaten internette de en çok övülen krem bu, kısa bir web taramasında fark edersin bunu.
Ama unutma GENETİK BUU :)





4 Aralık 2016 Pazar

♥ Çift Çizgi ♥

(Bu fotoğrafı paylaşmak çok mu ulu orta oldu bilmiyorum.)
Tarih: 13 Nisan 2015
Nasıl olsa negatif çıkacak diye yaptığım testin tek çizgiden çift çizgiye geçerek pozitife dönmesi sonucunda durumu niyeyse hafif bir şok ve olgunlukla karşıladım.
Hatta durum kesinleşsin diye evimin yakınındaki özel hastaneye gidip kan verip sonucunu bir saat bekledim.
Önceden ise çift çizgi ile karşılaştığımda hoplayıp zıplayarak mutluluk nidaları atacağımı düşünürdüm.
Oysa daha çok korumacı tarafımın ortaya çıktığını fark ettim.
Nazardan, kem gözden, kötü niyetli, kalbi kötü kişilerden çok korktum misal.
O yüzden ilk etapta aile fertleri dışında hiçbir akrabaya arkadaşa duyurmadık, özellikle kritik olan ilk üç ay dolasıya kadar.
Hatta bloğumda bile paylaşmak istemedim.
Benim mutluluğum başka kişilerin derin yarası olabilirdi zira.
Bir kadını en iyi başka kadın anlamalıydı her zaman değil mi?
Ama ne yazık ki, genellikle bir kadını en çok yaralayan yine bir başka kadın olmuştur.
Derin mevzulara girmeyeyim en iyisi.
Sonuç olarak; HAMİLEYİM sevgili blog, hatta son ayımın içindeyim ve bir kızımız olacak Allah'ın izniyle.
Şu aşamada hemen hemen her özel günümü paylaştığım bloğumda bu güzelliği de paylaşmazsam olmazdı sanırım.
İçimden geçen tüm iyi niyetim ve içten bir şekilde diyorum ki:
Allah'ım dileyen herkese nasip etsin inşallah.
Ve Yüce Yaradan kimseyi evladıyla sınayıp terbiye etmesin.
Sevgilerimle.
  

Herkese Merhaba! Tabi hala bir okuyucum varsa ne mutlu bana :) Aradan o kadar uzun bir zaman geçti ki sevgili blog! Ve ne kadar çabuk geçti hiç anlamadım. Yani bu yazı 19 Kasım 2015 tarihinde yazılmıştır sayın okuyucu. Çok şükür Rabbime canım kızım aramıza katıldı, hatta yakın bir zamanda bir yaşını kutlayacağız aile arasında. Şaka gibi, zamanın ne kadar göreceli olduğunu bir kez daha anlıyorum. Ömrümüz ne kadar çabuk geçiyormuş meğer. Neyse şimdilik lafı fazla uzatmayacağım. Duygularımı uzun uzun başka bir yazıda paylaşırım inşallah, tabi onu ne zaman yazarım bilemiyorum. Ama ben döndüm blog bunu bil yeter :)



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...