İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın,
Ama;
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, Atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol.
Her sözü üstüne alma.
Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime,
Zenginken fakir düşene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
{Şeyh Edebali}
Küçüktüm henüz. Bir gün işten geldiğinde eve, elinde bu yazı vardı. Bize getirmiştin okuyun diye. Çok sevmiştim yazılanları. Anlamlıydı kendimce de, çocukluk işte, kelimelerin ağırlığını hissedemiyorsun o zaman unutuyorsun bir süre sonra. Eşyalarının arasından buldum bu yazıyı da. Bize getirdiğin çıktının aynısıydı. Biz kaybetmiştik o yazıyı ama sen saklamışsın yıllar boyunca. Bendeki biriktirme huyu da senden geçmiş bana. Her şeyimle benziyorum ya sana gerçi. Göremedin ama son zamanlarımı. Sadece benim de değil üstelik. Kırgınlığım ne kadar derin biliyor musun? Ardında bıraktığın kocaman kocaman sorularım var benim artık...