Biliyorum çok ayıp ettim, düğün detaylarımı paylaştım ama balayına dair bir yazı hazırlamadım daha. Kendimi kınıyorum bu tembelliğimden ötürü. Gerçi öncesinde Kilis'ten bahsetmem gerekiyordu ve artık yazımı hazırladım :) Ne mutlu bana, aferin!
Efenim yukarıda görmüş olduğunuz meydan Cumhuriyet Meydanı. Kilis'in merkez çarşısı gibi bir yer. Arka tarafta görünen muhteşem cami Tekke Camii, ki birazdan detaylı bilgi vereceğim. Kilis küçük bir şehir ve henüz yeni yeni yapılanmaya başlamış bir şehir. Ayrıca da uzun yıllar ihmal edilmiş bir şehir. Oysa ki yöneticiler şehrin yapılanmasıyla ilgili gerekli özeni gösterseler birçok açıdan gelişmesine olanak tanıyacaklar.
Kilis ile ilgili bu postum camilerle ilgili olacak. Daha sonraki yazımda ise türbelerden bahsedeceğim. Yalnız o gün Kilis'in diğer rengarenk çarşısını fotoğraflamayı unutmuşum :(
Atatürk heykelinin önündeki çocuklardan bir tanesi sağ olsun her fotoğraf karesine girebilmek için büyük çaba harcadı. En sonunda dayanamayıp dedim ki "Senin fotoğrafını internete koyacağım Furkan!" Çocuk gayet umursamaz tavırla koy dedi :) Ama umarım ismini yanlış hatırlamıyorumdur :/
Meydanda bulunan Atatürk heykeli... Kilis çok büyük bir yer olmasa da gezilip görülmesi gereken memleketimin yegane yerlerinden birisi.
{Tekke Camii}
16.yy klasik Osmanlı üslubunda yapılmış merkezi planlı bir camidir. Etrafındaki yapılarla birlikte Canbolat Paşa Külliyesini oluşturur. Bu nedenle Canbolat Camii olarak da anılır. Vakfiyesine göre camii, 1553 yılında Kilis Sancak Beyi Canbolat Bey tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmemektedir.16.yy Klasik Osmanlı Mimarisi özellikleri taşıdığı için Mimar Sinan'a ve onun kalfalarına mal edilmekle birlikte, bu durumu aydınlatacak bir belgeye henüz rastlanmamıştır. Ancak Mimar Sinan'a ait Halep'teki Hüsreviye Camii ile benzerlikler göstermesi bu fikri güçlendirmektedir.
Mimari bakımdan Kilis'in en önemli camisidir.
Son cemaat mahalli 5 küçük kubbe, cami ise büyük tek bir kubbe ile örtülüdür. Cami kubbesi 14.40 metre çapıyla Kilis'in en büyük kubbesidir. Büyük kubbenin görkemli görünümü ve diğer kubbelerle ahenkli uyumu yapının mimarisine damgasını vurur.
Caminin en önemli unsurları ise mihrap ve minberdir. Renkli taş ve mermer kullanımı, usta taş işçiliği, karmaşık süslemeleriyle türünün en özgün örneklerini oluştururlar. Minber, Evliya Çelebi tarafından da hayranlıkla övülmüştür. Giriş kapısı üstü mukarnasları da dikkat çekicidir.
{Kadı Camii}
Kayıtlara göre "Karakadı" adıyla tanınan Ali bin Ahmet Alaeddin-er-Rumi tarafından 16.yy başlarında yaptırılmıştır. Bu yüzden Kadıoğlu ve Karakadı adlarıyla da anılır. Karakadı Kilis'in Osmanlı döneminde fetihten önce ve fetih sırasından tahririni yapmış, yaptığı deftere Defter-i Atik adı verilmiştir.Özgün olarak kare planlı olan camii, sonradan 19. ve 20.yyda yapılan onarımlarla doğu-batı yönünde genişletilmiş ve enine uzanan dikdörtgen plana kavuşmuştur. Düz çatılıdır. Kıble duvarında, biri sonradan genişletilen bölümde, iki mihrabı vardır. Minber sonradan yapılmıştır. Çapraz tonozlarla örtülü son cemaatin önündeki avlu bölümü siyah-beyaz taşlı geometrik zemin döşemesiyle kaplıdır. Caminin ana yapısından ayrı olarak kare bir kaide üstünde yükselen minare dikkat çekicidir. Şerefe altı mukarnaslarla bezelidir.
{Muallak Camii}
Kilis'te iki katlı olarak yapılmış tek camiidir. Canbolatoğulları'nın kahyası olarak bilinen Tanrıverdi Hasan Bey tarafından yaptırılmıştır. Kilis muhassırı (tahsildar) olarak görev yapan ve Şamlı bir Türk olan Hasan Bey 1599 yılında vefat etmiştir ve mezarı avluda yer almaktadır. Buna göre inşaa kitabesi bulunmayan yapının 16.yy'ın son çeyreğinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bahsi geçen caminin II.Abdülhamid Han Albümleri'nde de fotoğrafı bulunmaktadır.
Caminin alt katında dükkanlar ve depolar, üst katında ise ibadet bölümü yer alır. Bu bölüme üstteki yüksek terastan girilir. İbadet bölümünün üst katta yer alması ve minarenin giriş kapısı üstünde olması caminin "havada, boşlukta duran" anlamında "Muallak" ismiyle anılmasına neden olmuştur. Kapı üstünde duran minarenin gövdesinde tek bilezik ve mukarnaslı tek şerife vardır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde bahsi geçen caminin II.Abdülhamid Han Albümleri'nde de fotoğrafı bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder