98 yaşındaki Grace Reeves, artık son anlarını yaşıyor, bunu biliyor. Hayatında çok şey başarmış olan bu kadının, dışarıdan bakıldığında görünen başarılarının ardında aslında herkesten sakladığı bir sır var: Riverton Malikanesi... Artık rüyalarında ve zihninde çok yer kaplamaya başlıyor Riverton Malikanesi; çünkü bir film yapımcısı olan Ursula Ryan'dan bir mektup gelmiştir. Herkesten sakladığı bu sırrı torunu tanınmış bir yazar olan Marcus'a yüzyüze anlatmaya zamanının yetmeyeceğini bildiği için, bir ses kayıt cihazına anlatıyor her şeyi ve kendisini yeniden bunca zamandır kaçtığı Riverton Malikanesi'nde buluyor Grace Reeves...
"Riverton'da yaşayanlar çok uzun zaman önce öldü. Ben yaşlanırken onlar sonsuza kadar genç, sonsuza kadar güzel kalacaklar. Aşırı duygusallaşıyorum. Ne genç, ne de güzeller. Onlar ölü. Gömüldüler. Yasları tutuldu. Geri kalan sadece anılarımdaki parçaları. Ama elbette, anılarda yaşayanlar asla gerçekten ölmezler."
{sf: 25}
"Doğum başladığında odadaydım ama sancılar şiddetlenince bana uzaklaşmamı emrettiler. Hannah'nın bana son söyledikleri öfke dolu sözlerdi: "Hepsi senin suçun!" Doğum yapan kadnlarda çevrelerindeki herhangi birini suçlamak az rastlanır bir özellik değildir. Hannah'nın neden beni suçladığını anlamamıştım ama rastgele olmadığın biliyordum. Doktor benden odadan çıkmamı isteyince hemen yatağın yanından uzaklaştım. Hannah'nın benim orada olmamı isteyip istemediğinden emin olmasam da onu yalnız bırakmayacaktım..."
{sf:439}
2 yorum:
okumuş ve beğenmiştim:)
kitap eylemcisi; :) :)
Yorum Gönder